İzleyiciler
27 Ekim 2016 Perşembe
Tekrarlanan yalanları neden gerçek görüyoruz?
Tom Stafford
BBC Future
27 Ekim 2016
Doğru olup olmamasından bağımsız olarak bir şey tekrarlandıkça insana doğru gelmeye başlar.
Bunu bilmek, propaganda tuzağına düşmeyi engelleyebilir.
"Tekrarlanan yalan gerçeğe dönüşür" sözü çoğunlukla Nazi propaganda bakanı Jospeh Goebbels'e atfedilir
ve propagandanın temel kuralı olarak bilinir.
Psikologlar bunu "gerçek yanılsaması" etkisi olarak tarif eder. Bu etki üzerine yapılan deneylerde,
deneklerden, önemsiz şeylerle ilgili bazı belirlemeleri doğru ya da yanlış şeklinde sınıflandırmaları istenir.
Örneğin, "Pestil meyveden yapılır" (doğru) ya da "Mandalina tam yetişmiş portakaldır" (yanlış) vb.
Pazarlamacılar bizi nasıl ikna ediyor?
etkilere açık birer kukla mıyız?
Birkaç dakikalık, hatta birkaç haftalık aradan sonra deneklere aynı işlem tekrarlatılır; ama bu kez yeni bazı
belirlemeler de eklenmiştir. Burada insanların daha önce gördükleri belirlemeleri doğru olup olmamalarından
bağımsız olarak doğru değerlendirdikleri görülmüştür. Bunun nedeni bu ifadelere aşina olmalarıdır.
Mevcut bilgi
Bu, "tekrarlanan yalan gerçeğe dönüşür" sözünün laboratuvarda kanıtlanmış halidir. Etrafımıza biraz dikkatli
bakarsak insan psikolojisinin bu özelliğini reklamcıların ve politikacıların yaygın kullandığını görürüz.
Ancak laboratuvarda bu etkinin görülmesi, gerçek hayatta insanların inancını etkilemede önemli bir araç
olarak işlev gördüğü anlamına gelmiyor. Eğer sadece yalanları tekrarlayarak insanları inandırmak söz
konusu olsaydı başka ikna yöntemlerine gerek kalmazdı.
Engellerden biri mevcut bilginizdir. Bir yalan makul gelse bile sadece onu çok işittiğimiz için eski bilgilerimizi
neden bir kenara bırakalım?
Amerikan Vanderbilt Üniversitesi'nden Lisa Fazio'nun ekibi, gerçek yanılsaması etkisinin önceki bilgilerle
nasıl ilişkilendirildiğini araştırdı. Bu yanılsama mevcut bilgimizi etkiliyor muydu?
DERGİ Seçmen
tercihinde psikoloji nasıl etkili oluyor?
Sonuçlar, bir belirlemenin doğru ya da yanlış oluşuna dair mevcut bilgimize rağmen, tekrarların yargımızı
etkileyebildiğini gösterdi.
İnsanın rasyonelliği açısından bu kötü bir şey olarak görünebilir. Ama Fazio ve ekibi şunu fark etti: Bir
belirlemenin doğru olarak değerlendirilmesindeki en büyük etken onun gerçekten doğru olup olmadığıyla
ilgiliydi. Tekrar etkisi gerçeği maskeleyemiyordu. Tekrar olsun ya da olmasın insanların yalanlara oranla
gerçeklere inanma olasılığı daha fazlaydı.
Kestirme yollar
Bu ise insanın inançlarını nasıl güncellediğini gösteriyor. Tekrarlar, işin aslının farklı olduğunu bildiğimiz halde
bazı belirlemelerin daha doğruymuş gibi algılanmasına neden oluyor, ama o bilgiyi hükümsüz kılmıyor.
Peki bunun nedeni ne olabilir? İşittiğimiz her bilginin ne kadar mantıklı olduğunu sorgulamak için gösterilmesi
gereken çabada yatıyor her şey. Her bir şey duyduğumuzda onu mevcut bilgimizin süzgecinden geçirmeye
kalkışmak çok çaba ve zaman gerektirir. Oysa hızlı yargılara varmamız gerekir ve bunun için kestirme
yollar kullanırız; bunlar çoğu zaman doğru sonuçlar verir.
Ne sıklıkta işittiğimize göre duyduğumuz şeyin doğru ya da yanlış olduğuna karar vermek stratejilerden
biridir. Eğer sadece tekrarlar yargılarımızı etkiliyor olsaydı o zaman sorunlu bir durum olurdu. Ama öyle
değil. Çok daha geniş bir muhakeme gücü kullanıyoruz; ama bunların sınırlılıklarını da kabul etmek
gerekiyor.
Zihnimiz gerçek yanılsamasının etkilerine açık hale geliyor, çünkü bir şeyin makullüğünü yargılama
sürecinde içgüdümüz bizi kestirmelere başvurmaya yönlendiriyor. Bu çoğunlukla iyi sonuç veriyor. Ama
bazen yanıltıcı da olabiliyor.
Tekrar kontrol
Bu etki hakkında bilgi sahibi isek ona karşı tedbir alabiliriz. Bunun araçlarından biri, inandığımız şeyleri
tekrar tekrar kontrol ederek neden inandığımızı anlamaktır. Bir şey bize mantıklı geliyorsa bu o gerçekten
doğru olduğu için mi yoksa bize sürekli tekrarlandığı için midir?
Akademisyenlerin yazdıkları her şeyde referans kullanmalarının nedeni de budur. Dile getirdikleri iddialara
okurun hemen inanmasını beklemek yerine ona kaynağını araştırma olanağı verirler.
Ancak yanılsamaya karşı alınacak önlemlerden biri, yanlış şeyleri tekrarlamaktan kaçınma zorunluluğudur.
Gerçeklerin önem taşıdığı bir dünyada yaşıyoruz. Kaynağına inip doğruluğunu araştırmadan bir şeyi
tekrarlıyorsak yalanlarla gerçeklerin birbirine karıştığı bir dünya yaratılmasına yardım etmiş oluruz. Yani
tekrarlamadan önce düşünmekte fayda var
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder