İzleyiciler

23 Haziran 2017 Cuma

HERKES KENDİ CENNETİNİN MİMARIDIR "AUSEY"


Büyüktün, küçük doğdun ve büyümeye başladın ve büyümeye devam ediyorsun…
Özgün ruhunu kendi seçtiğin hayatına yansıtabildiğinde,
Kendini başkaları üzerinden değil kendi üzerinden tanımladığında,
Uydurduğun sanal gerçekleri bırakıp, kendi gerçeklerine doğru yol aldığında.
Sana yapılan övgü ve yergiler karşısında hiçbir duygu üretmediğinde,
Kendine doğru gelmeyen bir şeyi karşı tarafa hayır dememek için yapmadığında,
Birileri sana değer verdiğinde iyi hissetmek yerine, kendi değerlerini yaratıp kendine değer
verdiğinde,
Başkalarını takip etmeyi bırakıp kendini takip etmeyi öğrendiğinde,
Gerçek olmayan şeyler üzerine duygu üretmek yerine gerçeği görüp kendi doğrunda
durduğunda,
Gelecek ile ilgili endişe ve üzüntü üretmek yerine gerçek isteklerinin düşlerini kurduğunda,
Hiç kimse, hiç bir şey yokken bile varlığını hissedip varlığınla her şeyi yapabileceğini
bildiğinde,
Yere düştüğünde kimsenin seni kaldırmasını beklemeden ayağa kalktığında.
Hayatında mucizeler olmasını beklemeyip, mucizenin içerisinde olduğunu bildiğinde,
Yeniyi yaratmak için eski düşüncelerden vazgeçtiğinde,
Kendi gerçeğini yakalamışken, vazgeçmeden geri dönmeyip devam ettiğinde.
Her koşulda kendi gerçek ve doğrularının yanında durduğunda.
Sana taş atana kızmayıp taşı ve atanı Tanrı’dan ve kendinden ayrı görmediğinde.
Her koşulda kendini yargılamadan kendine sevgiyle davrandığında,
Kendine acıyıp, kendini mağdur olarak görmediğinde, yapmak istediğin yanlışlar için
bahaneler üretmediğinde,
Dışardan değer alabilmek için kaybedeceklerini düşünmeden alacaklarını hesaplayarak
bir işin içine girmediğinde,
Seni A’dan C, D,E’ye getiren olumsuzluklardan A’yı bıraktığında C,D,E lerin ortadan
kalkacağını bildiğinde,
Bildiğini başkalarını da yükseltmek için kullandığında,
Söylenen sözleri üzerine almayıp kendini savunmaya ihtiyaç duymadığında.
Söylemediklerin için kendine kızmadığında, söyleyeceklerini planlamadığında,
Geçmişi takılı kalmayıp , bugünü yaşadığında,
Yere düşenin elinden tuttuğunda, onu ayağa kaldıranın sen olduğunu düşünüp haz
duymadığında,
Ve birinin düştüğünü gördüğünde sevinmediğinde,
Tavır almadan, kendi doğrunda durarak olayların içerisine girmediğinde,
Kendini kötü olana layık bulmayı bırakıp, dramdan vazgeçtiğinde,
Verdiklerini hiçbir beklentiye girmeden verdiğinde,
Bedeninin ve ruhunun onayını dışardan almaya çalışmadığında,
Kaçmaktan vazgeçip yargılamadan kendinle yüzleştiğinde,
Başkalarını kendi hayatına malzeme yapmayıp, başkalarının hayatına malzeme
olmadığında,
Birine acıyarak veya yargılayarak yardım edemeyeceğini bildiğinde,
Bir kişinin, bir düşüncenin , bir maddenin arkasından sürüklenmediğinde,
Toprağa ektiğin tohumları ne zaman filizlenir diye toprağın başında beklemediğinde,
filizlenmediğinde toprağa ve tohuma kızmadığında, bir gün nasıl olsa filizleneceğini umut
ettiğinde,
Yaptığın iyi şeyler için alkış beklemediğinde,
Kendi hayatın için başkalarını suçlamak yerine, kendi hayatını kendin değiştirebileceğini
bildiğinde,
Biriyle doğmadığın hayatta kendini yalnız hissetmediğinde,
Fark ettiklerini değiştirmek için adımlar attığında,
Kendini başkalarından üstün veya aşağıda görmediğinde,
Düştüğünde kendine kızmayıp, kalktığında kendinle övünmediğinde,
Olaylar karşısında sakin kalıp her şeyi aynı anda görebildiğinde,
Ağacı sürekli keserek ağacın büyümeyeceğini bildiğinde, kesmeyi bırakıp büyümesine izin
verdiğinde
Sende büyümüş olacaksın…
Amarisa
Not: Ausey sözlerinden alıntılar yapılarak yazılmıştır.

11 Haziran 2017 Pazar

9 Haziran 2017 Cuma


AŞK TANRIÇASI İNANNA VE KUTSAL EVLENME ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ
  Sümer şairlerne göre Tanrıça İnanna, toplumun süsü, Sümer'in neşesidir. Ay Tanrısı Nanna'nın kızıdır. Akad'larda İştar, Musevlerde Astarte, Yunanda Afrodt, Roma'da Venüs adını taşıyarak yüzyıllar boyu çeştl toplumların efsanelernde yaşamıştır. Venüs yıldızını temsil etmektedr. İnanna'yı Sümerller yarattı. Kadınlarda izledklerini, görmek istedkleri bütün nitelikleri, onun şahsında toplamışlar, onu yüceltmş, ona tapmış ve hakkında yığınlarla şiir, hkâye yazarak ölümsüzleştrmişlerdr. O, güzellğn, şuhluğun, çekclğn, şefkatn, hırsın, kavganın, önderlğn, kurnazlığın ve en önemls bereketn ve çoğalmanın sembolü olmuştur. Öykülernde Kabl le Kan'n tartışmasını, Leyla le Mecnun'un sevşmesn, çobanların erşlmes güç aşklarını, kadının fettanlığını, nsafsızlığını, erkeğn hayranlığını, umursamazlığını, kardeş sevgsnn en yücesn görüyoruz. İnanna göğe, yere egemend. Tanrıların en üstünü Enll'e stedğn yaptırmayı, en akıllısı Enk'y aldatmayı başarmıştır. Aşkı ve seksyle, nsanlara, doğaya yenlenme, çoğalma gücü vermş, adına yapılan tapınaklarda, onun yerne seks görev yapmak çn Sümer'n en saygın kadınları yarışmışlardı. Sümer şarlerne, ozanlarına btmez, tükenmez br lham kaynağı olmuş, onun çn yazılan öyküler, çvyazısıyla ölmez klden tabletler üzerne yazılarak zamanımıza kadar ulaşmıştır.     Bu hkâyelerden en önemls ve yaygın olanı, İnanna le Çoban Tanrısı Dumuz'nn, ülkeye bereket sağlayan evlenmesdr. Sümer'de bereket kültü nasıl ve nçn doğmuştu?
Sümer ekonoms tarım ve hayvancılık üzerne kurulmuştu. Ürünler ne kadar bol olursa halkın zengnlğ ve rahatı o kadar çok olacaktı. Ürünlern bolluğu toprağın ve dölyatağının verml olmasına bağlıydı. Bu da cnsel stek ve güç le olablecekt. Sümerller cnsel güce "kalbn suyu" demşlerd. MÖ 3000 yıllarında, Sümer düşünür ve dn blmcler, Sümer'n önde gelen şehrlernden Uruk'un baştanrıçası olarak kabul ettkler sevg kaynağı, çekc ve fettan İnanna'yı kralları le evlendrrlerse, onların vermllk gücünün ülkelerne bolluk ve bereket getreceğn düşünmüşlerdr. Bunun çn Sümer kral lstesne göre, Uruk'un dördüncü kralı Dumuz'y Çoban Tanrısı yaparak Tanrıça İnana le evlenmek üzere seçmşlerdr. Bundan sonra Sümer'n şar ve ozanları bu konuyu, bazıları açık saçık olan yüzlerce satırlık şrlerle anlatarak, çalgılar eşlğnde söyleterek dnlernn öneml br töres halne getrmşlerdr. Kutsal evlenme öyküsü aşağıdak bölümlerden oluşuyor: 1) Tanrıça'nın Dumuz'y koca olarak seçmes. 2) Evlenmeler. 3) Tanrıça'nın yeraltına gtmes. 4) Tanrıça'nın yeraltından kurtulup yerne kocası Dumuz'y göndermes. 5) Kocasını baştan çıkaran kızın öldürülmes. 6) Dumuz'nn yeraltından kaçması. 7) Dumuz'nn rüyası. 8) Dumuz'nn tekrar yeraltına götürülmes. 9) Dumuz'nn kız kardeş Tanrıça Geştnanna'nın, kardeş yerne yarım yıl yeraltında kalmayı kabul ederek, Dumuz'y yarım yıl çn kurtarması. 10) Her lkbaharda yeraltından çıkan Dumuz le İnanna'nın brleşmes. 11) Bu brleşmenn, ülkenn kralı le yüksek düzeyde br rahbenn evlenmesyle sembolze edlmes ve bununla başlayan yen yıl çn kutlama şenlkler. Bu evlenmeye at brbrnden değşk şrler var. Bunlar ya çeştl ozanlar tarafından ya da çeştl çağlarda yaratılan şrler. Bunlardan brne göre, İnanna le çftç, çoban, balıkçı ve kuş avcısı evlenmek styor. İnanna, evlenmeye hazır olunca onları çağırıyor. Çftç gelrken henüz bçlmş arpa, çoban taze süt ve kaymak, avcı çeştl kuşlar, balıkçı da sazan balığı getryor. Tanrıça, bunların çnden Çoban Tanrısı Dumuz'y seçyor. Başka br şre göre, İnanna'nın kardeş Güneş Tanrısı Utu, kardeşne Dumuz'yle evlenmesn öneryor. Tanrıça, önce çftç Enkmdu le evlenmek styor, sonradan Dumuz'y seçyor. Dumuz sevglsnn kapısında kapının açılmasını beklerken, İnanna, annes Tanrıça Nngal'e ne yapması gerektğn soruyor. O da kızma, bu adamın y br koca olableceğn, gynp süslenp kapıyı açmasını söylüyor. Tanrıça söylenen yapıp kapıyı açıyor. Dumuz kapıda onu ay gb parlak görünce sarılıp öpüyor ve övgü dolu sözler söylüyor. Tanrıça da kadınlık organını gök teknesne, yen doğan aya, sürülmemş tarlaya benzetyor ve sürülmemş bu tarlayı kmn süreceğn soruyor. Dumuz kendsnn süreceğn söylüyor. Bundan sonra düğün hazırlıkları başlıyor. Br şre göre Tanrıça çn taze hurma toplanıyor. İnanna, kralçelk haznesne sokuluyor. Kendsne yaraşacak çeştl mücevherler seçyor. Gynp süslenyor. Her tarafına güzel kokular sürüyor. Gözlern kömürle boyuyor. Dğer taraftan lacvert taşlarla süslü, beyaz çarşaflı br yatak hazırlanıyor. Yatağın etrafına sedr kokuları serplyor. İnanna kralçelk yatağına davet edlyor. O yatağı açıyor ve sevglsn, "yatak hazır, yatak sen beklyor" dyerek yatağa çağırıyor. Dumuz, br eln İnanna'nın kalbne koyarak "El ele uyumak tatlıdır, kalp kalbe uyumak daha tatlıdır" dyor. İnanna, Dumuz'nn kendsne yaptıklarını anlatıyor: Sevml elyle   kalçalarını, saçlarını okşuyor. Eln kadınlık organına koyuyor. Kara teknesn kremle doldurarak onu sevyor. Daha sonra İnanna "Brlkte olmaktan zevk duyduk, o benmle neşelend, benm tatlı sevglm kalbme yaslanarak dl oyunlarıyla ell defa yaptı" dyor. Büyük br aşk ve zevkle başlayan bu evllk ne yazık k, İnanna'nın yeraltı dünyasına gtmes le acı br duruma dönüşüyor. Şr tarzında yazılmış bu uzun öyküde, İnanna, Yeraltı Tanrıçası olan kız kardeş Ereşkgal' görmeye gder. Ereşkgal, İnanna'nın yeraltı dünyasına sahp olmak stedğn düşünerek yeraltı kuralına göre onu br cesede dönüştürür. Dğer taraftan kardeşnn kocası Dumuz'y baştan çıkarsın dye, yeryüzüne br kız gönderr. Tanrıça, vezr Nnşubur'un yalvarmasıyla Blgelk Tanrısı Enk tarafından kurtarılırsa da, yerne brn bırakması gerekmektedr. İnanna, yanında cnlerle, yerne brn bulmak üzere şehr şehr dolaşmaya başlar. Gttkler yerlerdek Tanrılar, İnanna'nın yeraltında kalmasının üzüntüsüyle çuval elbseler gymş, tozlar çne bulanmışlardır. Tanrıça kıyamaz hçbrn vermeye. Nhayet Uruk şehrne geldklernde, kocasını en y gysler çnde, başında tacı ve kucağında br kızla tahtında kurulmuş olarak gören Tanrıça, brdenbre çok kızarak "Alın götürün bunu!" der. Cnler, Dumuz'y yakalar; döverek, hırpalayarak, sürükleyerek yeraltına götürürler. Kızı da Tanrıça öldürtür. Dumuz, orada Güneş

Tanrısı Utu'ya kendsn kurtarması çn yakarır. O da Dumuz'nn eln ayağını yılana çevrerek kaçmasını sağlar. Fakat, cnler arkasını bırakmazlar. Kardeşnn evne saklanır, orada tanı yakalanacağı zaman kırlara kaçar. Kardeşne onun yern söylemes çn şkence yaparlarsa da, söylemez. Dumuz, kırda uyurken br rüya görür. Rüyasını, rüya yorumlayıcısı olan kardeş Tanrıça Geştnanna'ya anlatır. O da büyük br üzüntüyle onun yne yakalanacağını söyler. Gerçekten de yakalanıp yeraltına götürülür. Yaptığına çok pşman olan, fakat kocasının cezasız kalmasını stemeyen İnanna'nın yardımıyla Geştnanna, Tanrılar meclsnden kardeş yerne yarım yıl yeraltında kalmayı steyerek, yarım yıl kardeşnn yeryüzüne çıkmasını sağlar. Dumuz, yeryüzüne bahar zamanı çıkarak karısıyla brleşr. İşte bu brleşme sunucu yeryüzünde bütün btkler yerden fışkıracak, hayvanlar yavrulayarak, yumurtlayarak çoğalacak, her tarafa bereket gelecek dye düşünmüş Sümer dncler ve o günü yen br yılın başlangıcı olarak kabul etmşler. Bu brleşmey, ülkenn kralıyla yüksek düzeydek br rahbey her yen yılda büyük şenlklerle evlendrerek sembolze etmşlerdr. Törenlerde Tanrıça yerne geçen rahbe, Tanrı yerne geçen kralın brbrlerne söyleyecekler sevg, aşk, tutku dolu şrler yazılmış, bunlar çeştl çalgılar eşlğnde çalınmış, söylenmştr. Bu şrler, Tevrat üzernde çalışan blgnler yüzyıllar boyu büyük br meraka düşüren br konunun aydınlığa çıkmasını sağlamıştır. Tevrat'ta "Süleyman'ın Şarkılar Şarkısı" bölümünde çok sayıda açık saçık aşk şr vardır. "Bunlar tarh değl, dnle de lgl görülmüyor, neden bu dn ktabında bulunuyor?" sorusu araştırmacıları devamlı düşündürmüştür. Klse papazları İsa'yı seven, klsey sevlen, İbranler se Yahve'y seven, İsral' sevlen olarak yorumlamışlardır. 19. yüzyılda se, bunun, Flstn düğünlernde yapılan törenlerle lgl olduğu söylenmştr. Kutsal evlenme şrler, özellkle bu yüzyılın knc yarısından sonra okunup çözüldükçe, bunların "Süleyman'ın Şarkılar Şarkısı" bölümündek şrlere çok benzedğ görülmüştür. Bu bölümün Tevrat'ın en son elden geçşnde ble çıkarılmaması, İsral'de bereket kültü etksnn henüz tamamıyla slnmedğn gösteryor. Öykünün zler Ugart, Fnke, Kenan ve Yunan efsanelernde de bulunmaktadır. İsral'e Mezopotamya'dan doğrudan doğruya ve Surye yoluyla geçmştr bu kült. Kutsal evlenme törenler İslam dünyasında da z bırakmıştır. Hırstyanlar arasında İsa'nın yeryüzüne çıkması, bereket getrmes nancına dayanan ve yumurtalarla kutlanan, Almanya'da Ostern, İngltere'de Easter yortusuyla, halkımız arasında Hızır le İlyas Peygamber'n brleştğ düşünülen hıdrellez şenlkler bu kutsal evlenme törennn br uzantısı sayılablr. Takvmmzde yer alan Temmuz ayının adı da Dumuz'den gelmektedir

4 Haziran 2017 Pazar

KÜRESELCİLERİN ‘MERKEZ ÜLKE TÜRKİYE’
PROJESİ…
27 Mayıs 2015 Çarşamba 00:00:00 (Update: 24 Temmuz 2015 Cuma 14:23:54)
KÜRESELCİLERİN ‘MERKEZ ÜLKE TÜRKİYE’ PROJESİ…
ABD’deki 17 istihbarat kurumunu bünyesinde barındıran Ulusal İstihbarat Konseyi (NIC) her beş yılda
dünyanın geleceğine yönelik tahminlerini açıklar. 2012 yılında “2030 global trendlerini” açıkladı. Bu raporda
öngörü olarak 2030 yılında dünyada yeni şehirler, ‘mega şehirler’ yeni ülkeler ve yeni yönetim modelleri
oluşacağını söylüyor. Aslında bu öngörüden öte küreselcilerin hedeflediği bir plandır.
NIC’in raporları incelenirse, Küreselcilerin gelecekteki planlarının şifreleri de çözülebilir. Küreselciler bu tür
raporlarda gelecekte olacak dedikleri olayların bir bölümü de aslında kendilerinin planladığı olaylardır. Rapora
göre, ortaya çıkacak yeni megaşehirlerin kendine özgü yasaları olacak. Gümrük muafiyetleri, özel
ayrıcalıklar vb. gibi. Yani bir nevi “Serbest Bölge Şehirleri” olacak.
Suudi Arabistan 2006 yılında “Bölgenin Merkezi Suudi Arabistan” sloganı ile “Kral Abdullah Ekonomik
Şehri”nin temellerini attı. Proje için 100 milyar dolar harcanacak ve 2035 yılında tamamlanacak.
Projenin 7 dakikalık sunumunu https://www.youtube.com/watch?v=05DYba3WprU bu adresten
izleyebilirsiniz. Projenin sunumu izlenirse, Suudi Arabistan’ın çevre ülkelerde merkez olacağı, ciddi ticari
potansiyelin oluşacağı, bu şehrin ArGe,
üretim, istihdam şehri olacağı vs hakkında bilgiler görülebilir.
CHP’de “Merkez Ülke Türkiye Projesi” ile bir yeni şehir kuracağını açıkladı. Bu şehrin 7 dakikalık sunumunu
da https://www.youtube.com/watch?v=QHSXnLBdn7Q bu adresten inceleyebilirsiniz. CHP’nin şehir projesi
Suudi Arabistan’da inşa edilen “Kral Abdullah Ekonomik Şehri”nin kopyasıdır. Çünkü sunum süreleri aynı,
içeriği aynı hatta sunumda kullanılan tır görüntüleri de aynıdır. CHP’nin bu projesinde Türkiye “Malların
toplandığı ve dağıtıldığı ülke” olarak tanımlanıyor. Her iki projede 2035 yılında tamamlanacak.
CHP bu Projeyi Suudi Arabistan’dan çalmadı. Çünkü projeyi Suudi Arabistan ve Türkiye için hazırlayan aynı
Küresel güç odaklarıdır. Projenin hem siyasal hem de ekonomik yönü var. Bize sunulan, gösterilen projenin
ekonomik yönü. Oysa bu şehir modeli raporda öngörülen (istenilen) yeni bir “yönetim modeli”dir. CHP şehri
“sivil toplum kuruluşları yönetecek” diyor. NIC’in 2030 Global Trendler raporunda, 2030 yılına gelindiğinde
birçok yeni devlet ve mega şehirlerin ortaya çıkacağı varsayılıyor. Bu nedenle yeni yönetim modelleri ortaya
çıkacak deniyor. CHP’nin “şehir projesi” Türkiye’deki yönetim modelini kökünden değiştirme projesidir. Bu
şehir modeli “Özerklik verilmiş küresel şehir modeli”dir. Aynı modeli “Diyarbakır” için de isteyecekler!.
Küreselciler şehirlerimizin yönetimine müdahil olmayı planlıyor! Daha önce “İstanbul bir dünya şehri, Türkler
yönetemiyor, ortak yönetim olmalı” tezinin başka bir versiyonu ile şimdi sahnedeler.
CHP’nin seçim kampanyası için anlaştığı “Benenson Strateji Group” şirketi aynı zamanda ABD başkanı
Barack Obama’nın seçim kampanyasını yürüten şirkettir. Benanson şirketi İngiliz “Kantar Media”
(www.kantarmedia.com) şirketinin bünyesindedir. Türkiye’deki reyting ölçümlerini yapan ‘TNS Piyasa
Araştırma Danışmanlık ve Ticaret A.Ş.’de Kantar Media isimli şirketin bünyesindedir. ‘Kantar Media’ şirketi
ise “WPP PLC” (www.wpp.com) şirketinin bünyesindedir. Bu şirket Rothschild ailesine aittir. HSBC (Hong
Kong Shangai Bank Corporation)’de Rothschild ailesinin şirketidir. WPP şirketi dünyanın 111 ülkesinde 3000
ofis ve 179 bin personelle hizmet veriyor. Şirketin hizmet alanı, ekonomik ve siyasal piyasa araştırmaları ve
seçim kampanyaları yürütülmesi ve algı oluşturma üzerinedir. Yani Küreselciler, istedikleri politikacıları ve
siyasal partileri seçtirmek için herhangi bir ülkede direk sahaya iniyorlar. Şu anda Türkiye’de olduğu gibi!
Küreselcilerin seçimlerde “Algı Oluşturma” Yöntemi
Dünya genelinde global Medya/Sosyal Medya Küreselci olarak tanımladığım birkaç ailenin elindedir.
04.06.2017 KÜRESELCİLERİN ‘MERKEZ ÜLKE TÜRKİYE’ PROJESİ… | Bilgiçağı Haber
http://www.bilgicagihaber.com/yazi/kureselcilerinmerkezulketurkiyeprojesi17
2/4
Ülkelerde de bu aileleri temsil eden yerel gazete patronları var. WPP şirketi 111 ülkede “servis hizmeti”
sayılacak bir alanda faaliyet gösteriyor. Ticari açıdan karlı bir şirket olma ihtimali mümkün değildir.
Twitter’de 2006 yılından beri zarar eden bir şirket… Bu yıla kadar zarar etmiş bir şirket ama ısrarla yatırım
almaya devam ediyor. Bunun nedeni; dünya çapında “Algı oluşturmak” operasyonlarında kullanılan sosyal
medya platformu olmasıdır (!)
Türkiye seçimlerinde Twitter’de algı oluşturma ve yönetme: “Twitter Türkiye Gündemi” adı altında
kullandığınız Twitter hesabı sayfasının sağ tarafında, o gün Türkiye insanının ne konuştuğunu gösteren 10
maddelik gündem konusu vardır. Son 3 aydır daima HDP ve Selahattin Demirtaş ilk 10’un içerisinde. İkinci
olarak CHP, üçüncü olarak ta Saadet+Büyük Birlik ittifakı Twitter gündemine çıkıyor. Oysa Twitter’i en aktif
kullanan kesim MHP, AK Parti ve Vatan Partisi’dir. Twitter, dünya ülkelerinde istediği gibi gündemi belirliyor.
Rusya’da gençler üzerinde gündem oluşturmak için Justin Bieber, Selena Gomez gibi şarkıcıları sürekli
gündem de tutarken 15 gün önce de Mısır, Pakistan ve Endonezya’da gündemin ikinci sırasında “bale”
vardı! Yine 15 gün önce Türkiye, Fransa, İtalya, Yunanistan gibi birçok ülkede Kuzey Kore lideri Kim Jongun
ve Kuzey Kore vardı. Türkiye’de seçim var ve gündemin ikinci ve 9. Sırasında Kuzey Kore var! Bu
Türkiye’nin ve Avrupa’nın gündemi değil, küreselcilerin istediği gündemi dayatmasıdır.
İngiliz The Economist ve The New York Times gazetesi Türkiye seçimlerini etkilemek için yazılar yazdı.
‘The Economist’ HDP için oy istiyor. Alman Milletvekili Claude Ruth HDP için oy istiyor! Avrupa Ermeni
Federasyonu HDP için oy istiyor vs…. Dünya genelinde Türkiye’ye operasyon yapmak amaçlı kullanılan 10
civarında gazete, dergi ve 15 civarında da yazar var. Bu yazarlar ve gazeteler operasyon amaçlı
küreselcilerin “malları”dır. Emre göre hareket ederler. Yazmalarının amacı gerçekleri açıklamak değil; “bazı
doğruları kullanarak, gerçeği ters yüzetmek”tir.
Küreselcilerin Türkiye’deki Seçim Stratejisi
Küreselciler “Aklı Organize” kullanan insanlar. Dünyayı ülkelerden bağımsız “Algı Operasyonları”, “İstihbarat
teşkilatları” ve “Ülkelerin Silahlı Güçlerini istedikleri gibi yönlendirerek” yönetiyorlar. Türkiye seçimlerinde
amaçları Ak Partiye seçimi kaybettirmek. Sonrasında ise, Türkiye’nin dünyaya ve AfroAvrasya’ya
yönelik
tüm hesap ve ideallerinden vazgeçirip, Türkiye’yi “Ticari bir arsa statüsüne indirgeyip” kiralamak, Türkiyeli
insanı da; “hamal” konumunda çalıştırmaktır.
Seçim stratejisini ilk kere oy kullanacak, “sanal yerli” internet çocuğu gençler ve en yoksul seçmen üzerine
kurdular. Ve birinci hedef HDP’ye barajın aşırılması. Bunun için de ilk kere oy kullanacak gençlere yönelik,
sosyal medya üzerinden yönlendirici çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmalar CHP için yapılıyor gibi görünse de,
asıl çalışmayı HDP için yaptıkları görülüyor.
Yoksul seçmen üzerine kurdukları strateji ise; “para vaadi”. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan bazı yoksul,
emekli seçmen kitlesi Türkiye’yi hangi gücün yönettiği ile fazla ilgilenmezler. Onlar için önemli olan
geçinebilmeleri, ayakta kalabilmeleridir. Küreselciler dünya çapında “sosyolojik analizler” yaptıkları için
seçmen kitlelerini iyi tanıyorlar. Seçimlerde Ak Partiyi eleştirmeden, sürekli olarak “gençlere özgürlük”
“yoksul kesime para” vaadi yapıyorlar. Seçim meydanların da konuşan CHP ve HDP olsa da, arka planda
konuşma içeriği ve stratejisini belirleyen, kurgulayan küreselcilerdir.
Türkiye’nin reyting ölçümlerini yapan, sosyal medyanın arka plan analizleri elinde olan küreselcilerin için
Türkiye’de “seçim stratejisi” geliştirmek çocuk oyuncağı gibidir. Küreselcilerin sahaya inmesi ile ilk kere
seçimlerde CHP vatandaşın ihtiyacına yönelik proje ve vaatlerle meydanlarda. Normalde CHP’den beklenen
“vatanı böldürmem, laiklik vs” gibi, sloganik seçim kampanyaları idi.
Küreselcilerin geliştirdiği stratejiye küreselcilerin temsilcisi İstanbul sermayesi/medyası da eşlik ediyor.
Türkiye’deki küreselcilerin kontrolündeki ‘Gülen Grubu’ medyası ile ‘Doğan Grubu’ medyası da iddialar ve
izlenimlere göre aynı amaca hizmet ediyorlar. Ak Parti’nin gitmesi için HDP’nin barajı aşması gerektiği
vurgulanıyor. Ödünç oy isteniyor. Algı operasyonları ve yaşanan süreçte gelişen istenmeyen olaylar
nedeniyle oluşan “nefret” oyları “ödünç” olarak HDP’ye gidecek. HDP bu seçimlerde alacağı oyu, yakın
04.06.2017 KÜRESELCİLERİN ‘MERKEZ ÜLKE TÜRKİYE’ PROJESİ… | Bilgiçağı Haber
http://www.bilgicagihaber.com/yazi/kureselcilerinmerkezulketurkiyeprojesi17
3/4
gelecekte bir daha alamaz. Hükümetin HDP/PKK ile yeterince mücadele etmediğini söyleyen, ‘vatanı
böldürüyorsunuz’ diyen, sözde Milliyetçi görünen kitleden özellikle de İzmir’den HDP’ye ciddi oy kayması
olacak.
Küreselciler neden ‘megaşehirler’ kuracak?
Bill Gates’in 1996 yılında Doğan Yayınlarından çıkan “Dijital Sinir Sistemi İle Düşünce Hızında Çalışmak”
isimli bir kitabı var. Bill Gates bu kitapta dünyanın önemli şirketleri ile yaptığı görüşmeleri anlatıyor. ETicaretin
gelişeceğini ve gelecekte dünyanın değişik bölgelerinde “lojistikdepo”
ların kurulacağından
bahsediyor. Yani Çin’de ya da ABD’de üretilen bir ürün, dünyanın herhangi bir ülkesinden internet üzerinden
kredi kartı ile satın alınacak diyor. Kargo maliyeti ve gümrük vergileri ürün fiyatını artıracağı için büyük
şirketlerin dünyanın seçilen bölgelerinde “tedarik merkezleri” kuracağını ifade ediyor. Bu çerçevede
Küreselciler ürettikleri malları tüketim bölgelerine kargo masrafını azaltmak ve gümrük muafiyetinden
yararlanmak için dünyanın seçilen bölgelerinde özel yasalı megaşehirler kuracak!
CHP’nin projesinde de Türkiye “Malların toplandığı ve dağıtıldığı ülke” olarak tanımlanıyor. Yani, üretimden
çok dağıtım ve lojistik merkezi olma hali…. Bu küreselcilerin isteğidir. Küreselciler bu proje ile Türkiye’yi
stratejik bir yerde “ticari lojistik arası” olarak görüyor. Bu şehir projesi faaliyete geçerse Türkiye’deki
Marketler ve AVM’ler, mağazalar dünyanın diğer bölgelerindeki rakipleri ile Türkiye’de mücadele edecek.
Yani iç piyasadaki alışveriş ciddi oranda zarar görecek.
Başbakan Ahmet Davutoğlu 2012 yılında Diyarbakır’da yaptığı bir konuşmada AfroAvrasya
ülkeleri ile
yeniden bir “Ekonomik Restorasyon” yapılacak demişti. Hakan Fidan da ABD’de yayınlanan Foreign
Policy “Yeni Türk Dış Politikası” isimli makalesinde Türkiye’nin bölge ülkeleri ile “Ekonomik Entegrasyona”
gitmesi gerektiğini söylemişti. Türkiye bu yüz yılda AfroAvrasya
ülkeleri ile, ekonomik, kültürel ve siyasal
entegrasyonları düşünürken, Küreselciler “Merkez Ülke Türkiye” projesi ile buna cevap veriyor. Türkiye’ye
demek istedikleri de şu; “sen proje geliştirme, bizim lojistik merkezimiz ol, biz emeklinizi, yoksulunuzu
kısacası karnınızı doyururuz!”
20.yy boyunca Londra, Paris, New York, yatırım, eğitim, finans, gayrimenkul ve sağlık şehri olarak
dünyanın her tarafından müşteri çekti. Üretmeden ciddi bir refah elde edildi. 21.yy’da ise İstanbul bu
potansiyele sahip. Örneğin Türkiye’nin AfroAvrasya
ülkelerine 5 milyon konut satma potansiyeli var.
İspanya yabancılara 2 milyon konut satarak yaklaşık 400 milyar dolar gelir elde etmişti. Türkiye için konut
satışından elde edilecek gelir yaklaşık Bir Trilyon Dolardır. Konut alan kişinin, turizm, ticaret, alışveriş,
eğitim, sağlık, yatırım vs gibi çarpan etkenleri de hesaplanırsa ortada ciddi bir gelir potansiyeli var.
Bu yüz yılda dünyanın en değerli markalarından biri “Müslüman Türk” markasıdır. Bu nedenle küresel
güçler, “Türk Okulları” adı altında dünyanın birçok ülkesinde okul açtırıp Müslümanların çocuklarını devşirdi.
ABD’de yine açtıkları 170 civarındaki okul ile AfroAvrasya
coğrafyasının Müslüman zenginlerinin zeki
çocuklarını ABD’de okutma adına devşirdi. Bu çocuklar ABD’de “beyni yıkanıp” Türkiye’de olduğu gibi
zamanı geldiğinde “kullanılmak” üzere kendi ülkelerine üst düzey yönetici olarak tekrar gönderildiler.
Küreselciler, “Merkez Ülke Türkiye Projesi” ile ürettikleri ürünleri AfroAvrasya
Coğrafyasına “Türk Malı”
etiketi ile satmayı düşünüyorlar! Türkiye’yi ise “küreselcilerin mallarını taşıyan ve ücretini alan bir hamal”
konumunda görüyorlar.
21.yy dünya güç dengesinin yeniden şekilleneceği, değişeceği bir yüz yıldır. Türkiye için tarihi fırsatlar var.
Türkiye Enerji üssü olmaya hazırlanıyor. Rus Doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmesi bile çok
ciddi hem para hem de siyasal güç getirisi olan bir projedir. Bu projenin yapılabilir olması, Makedonya’da
küreselcilerin darbe yapma girişimine vesile oldu. Küreselcilerin seçimlerde direk sahaya inmeleri Türkiye’nin
bölge için potansiyel projeleri olduğu kadar birazda bu proje ile ilgilidir.
Küreselcilerin para ve dünyevi hırsları İslam Coğrafyasını “kan gölüne” çevirdi. Sadece İslam Coğrafyası
değil dünyanın bir çok yerinde savaş var. Bu savaşların nedenini yerel anlaşmazlıklarda aramak doğru
04.06.2017 KÜRESELCİLERİN ‘MERKEZ ÜLKE TÜRKİYE’ PROJESİ… | Bilgiçağı Haber
http://www.bilgicagihaber.com/yazi/kureselcilerinmerkezulketurkiyeprojesi17
4/4
olmaz. Yerel anlaşmazlıklar küresel fitne ile körüklenerek savaşa dönüştürülüyor sonra da silah sanayi
devreye giriyor.
Türkiye’de “kendisini antiemperyalist”
olarak tanımlayan HDP şu anda emperyalistlerin himayesinde.
Kendisini “Bağımsız Türkiye” sloganı ile yola çıkan CHP, sömürgeci emperyalistlerin stratejisi ile hareket
ediyor bir konumdadır. Kendisini; “Dinci” olarak tanımlayan Saadet ve BBP’de iddia edildiği/gözlemlendiği
kadarıyla şu an Küreselcilerin kontrolündeki “sözde dinci” ‘Pensilvanya’ grubunun güdümünde seçim
meydanlarındadır!
Türkiye ‘Merkez’ ülke olacaksa, bu küreselcilerin projesi ile olmaz. Tarihi derinliği ve misyonu olan Anadolu
insanı kendi “stratejisini” geliştirmeli. Kendi yol haritası ile sahnede yerini almalı. Dünyada kan gölü, göz
yaşı, dramlar, ölümler, yetimler, mazlumlar varken para hesabı yapılamaz!
Not: Dünyanın ve bölgenin dramatik olaylar yaşadığı böylesine bir ortamda, Türkiye’de kim ‘para çalma’
hesabı yapıyorsa, Allah b… versin!
Saygılarıml

12,000 Year Old Massive Underground Tunnels are Real and Stretch from Sc...

3 Haziran 2017 Cumartesi